Ayrımın Altı Derecesi (Six Degrees of Separation)

Yazan : Şadi Evren ŞEKER

Ayrımın altı derecesi, iki birey arasında altı adımda ilişki kurulacağını iddia eden bir sosyal teoridir. Buna göre örneğin arkadaşımın arkadaşı şeklinde ilişki kurulacaksa arada 5 kişi veya daha az kişi kullanılarak iki kişi birbirine bağlanabilir.

Erken Yaklaşımlar

Kavramın gelişmesinde önemli rol oynayan erken dönem sosyal araştırmalardan aşağıdaki şekilde bahsedilebilir:

Küçülen Dünya (Shrinking World): Bu yaklaşım birinci dünya savaşının ardından 1929 yılında Macar yazar Karinty tarafından ortaya atılmıştır. Aslen basit hikayeler yazan Karinty, bir yazısında “zincirler” veya “zincir-bağlantılarından” bahsederek kişilerin birbirine bağlantısını ifade etmiş ve sanılanın aksine, dünya nüfusu arttıkça aslında insanlar arasındaki bağların daha da kısaldığını ifade etmiştir [1]. Gelişen teknoloji ve iletişim olanakları ile kişilerin çevreleri çok daha genişlemekte ve daha çok kişiye ulaşabilmektedir. Bu anlamda dünyanın büyüdüğü ancak aynı zamanda da küçüldüğünden bahsetmek mümkündür. Karinthy hikayesinin birinde bir karakterinin ağzından aşağıdaki şekilde bir oyunu anlatmaktadır[2]:

Bu tartışmadan oldukça ilginç bir oyun doğar. Birimiz çıkıp birleşen dünyanın hiç olmadığı kadar yakın olduğunu bir deneyle ispatlayabilir. Dünya nüfusu olan 1.5 milyar kişiden herhangi bir yerde, herhangi bir kişiyi rasgele seçip 5 kişiden fazlasına ihtiyaç duyulmadan herhangi başka birisi ile tanıdık çıkabilir.

Yukarıdaki bu yaklaşım sosyal ağlar için temel teşkil ederek daha sonraları Christakis ve Fowler’ın “etkinin 3 derecesi” (three degrees of influence) olarak bilinen çalışmalarını tetiklediği söylenebilir[3].

Küçük Dünya Deneyi (Small World Experiment)

Amerika ölçeğinde bir ülke için herkesin diğer herkese en fazla iki arkadaş aracılığı ile ulaşabileceğini ve aslında çoğu zaman bu iletişimin aradaki tek kişi ile gerçekleşebileceğini iddia eden yaklaşımdır. 1961 yılında ortaya atılmış ve 1973 yılında, o dönemki kısıtlı işlem kapasitesi olan bilgisayarlarla Monte Carlo yöntemi ile simule edilmiştir [4].

Ayrıca 1969 yılında Miligram tarafından da bu durum bir deneyle ispatlanmıştır. Basitçe Kansas ve Boston eyaletlerinden seçilen iki kişinin arda kaç arkadaş ile iletişim kurabileceklerini denenmiştir. Bu eyaletler hem uzaklık hem de sosyal yapı açısından birbirinden farklı özelliklerde olduğu için özel olarak seçilmiştir ve deneyin başlangıcında üç seviyeli kurallar zinciri tanımlanmıştır [5]:

  1. Mektup size ulaştığında hedefteki kişiyi tanıyorsanız doğrudan ulaştıracaksınız
  2. Şayet hedefteki kişiyi tanımıyorsanız tanıyor olabileceğini düşündüğünüz bir kişiye mektubu yönlendireceksiniz.
  3. Her aşamada mektubu sizden önce yönlendirenlerin sayısını bir arttırarak yönlendirme yapacaksınız.

Deney sonunda yönlendirilen mektup Kansans -> Iowa -> India -> Tennessee -> Virginia -> Newyork ->   Boston güzergahını izleyerek hedefe ulaşmıştır.

Küçük Dünya Projesi E-Posta Yöntemi

2003 yılında Columbia Üniversitesinde geliştirilen bir proje ile 13 farklı ülkeden 18 hedef belirlenerek 24.163 e-posta zinciri ile ve 100.000 kayıtlı e-posta adresi ile hedeflerin birbirine bağlanma sayısı ölçülmek istenmiştir. Bu amaçla gönderilen postalarda sadece 384 tanesi (%3’ten daha az) hedefe ulaşmıştır.

Farklı zamanlarda değişik amaçlar için gönderilen e-postalarda da benzer deneyler yapıldığı söylenebilir. Örneğin “bu e-postayı 5 arkadaşına yolla dileğin kabul olsun” veya “bu e-postayı 5 arkadaşına yollamazsan lanetlenirsin” mealinde çok sayıda e-posta gönderimi ile kişilerin bağlantı seviyeleri, postaların hareket hızları veya kilit öneme sahip kişilerin ölçülebilmesi mümkündür ve sanıyorum bu yazıyı okuyan çoğu okuyucu hayatında en azından bir kere buna benzer e-postalarla karşılaşmıştır.

Bilimsellik

Miligram’ın yapmış olduğu araştırma [5] başta olmak üzere konu ile ilgili yapılan araştırmaların çoğu bilimsel olarak insanlar arasında sanılandan çok daha kısa sayıda kişi ile iletişimin mümkün olduğunu ortaya koymuştur. Ancak ayrımın altı derecesi olarak geçen ve altı adımda mutlaka iki kişinin birbiri ile tanıdık olacağı tezini desteklemekle birlikte tam olarak ispatlayan bir bilimsel çalışma olmamıştır. Bu yüzden iddianın bilimsel açıdan bir şehir efsanesi olarak kabul edildiğini söylemek hata olmaz.

2000’li yıllarda bilgisayar ağlarının gelişmesi ile birlikte konuya duyulan ilgi artmış ve sosyal ağların kullanımının artması ile konu daha da ilginç bir hal almıştır. 2000’li yılların başında e-posta üzerinden yapılan çalışmalarla bilgi yönlendirme grupları (information routing groups) oluşturma fikri doğmuştur. Buna göre bir kişinin ilgi duyduğu alandaki diğer kişilere herhangi bir mesajı yönlendirmesi ile ilgi duyulan konuya özel olarak bir gruplaşma ve hatta bu grup üzerinde de bilginin aktığı bir yönden bahsetmek mümkün olabilir.

Sosyal ağlarda kullanım

Bakhshandeh tarafından yapılan bir çalışmada sosyal ağlar hedef alınmış ve herhangi bir sosyal ağda (örneğin twitter) ayrımın derecesi (degree of seperation) bağlı olarak arama algoritmaları iyileştirilmeye çalışılmıştır. Araştırma seçilen iki rasgele twitter kullanıcısının 67 talepte bulunması durumunda arasındaki ayrım derecesinin 3.43 olduğunu göstermiştir. Aynı araştırmada talep sayısı 13.3’e düşünce ayrım derecesinin sadece 3.8’e çıktığı gözlemlenmiştir [6][7].

Sosyal ağların çoğu ayrım derecelerine ve sosyal ağdaki şekil teorilerine (graph theory) özel önem vermektedir. Bununla birlikte sosyal ağlar üzerinde açık olarak çeşitli çalışmalar da yapılmaktadır. Örneğin “Six Degrees” isimli bir facebook grubu bu konuyu araştırmak için kurulmuş ve 5.8 milyon kullanıcıya ulaşmıştır. Çalıştırılan bir uygulama ile bu grubun üyelerinin arasındaki arkadaşlık derecesinin 5.73 olduğu ve en uzun ilişkinin ise 12 olduğu görülmüştür. 2009 yılında facebook uygulamalara getirdiği bir kısıtlama ile kullanıcı bilgilerinin saklanmasını kısıtladığı için uygulamaya da son verildi.

Ardından konuya Facebook geliştirme ekibi tarafından da ilgi duyulması ile 2011’in Kasım ayında bir araştırma yapıldı ve o zamanlar için Facebook’ta kayıtlı olan 721 milyon kullanıcı ve 69 milyar arkadaşlık ilişkisi üzerinde bir uygulama çalıştırılarak ilişki uzaklığı 4.74 olarak ölçüldü. Bu ölçüm daha sonra istatistiksel veriler ile de kontrol edilerek doğrulandı ve yayınlandı. Ayrıca Facebook bu çalışma kapsamında kullanıcılarının %99.91’inin büyük bir kullanıcı grubunu oluşturacak şekilde arkadaş ağına bağlı olduğuydu [8][9][10].

Linked-in

Fikir olarak bağlantı sayıları üzerine kurulu bir sosyal ağ yapısı sergilemektedir ve güncel olarak arkadaşlık seviyesinin kullanıcıların gündemine girmesine sebep olmuştur. Sitedeki çalışması içerisinde de kişilerin birbiri ile ilişki derecesini 1., 2. ve 3. derece olanları ve derecelerini göstermektedir [11].

Twitter

Twitter üzerinden de ağların takip edilmesi mümkündür. 5.2 milyarlık ilişkinin üzerinde yapılan bir araştırmada arkadaşlık mesafesi ortalama 4.67 olarak bulunmuştur [12].

Matematiksel Dünya

Katkı yakınlığı ismi verilen bir yaklaşımdan da bahsetmek mümkündür. Bu yaklaşımda katkı düzeyi Paul Erdos isimli matematikçiye yakınlığa göre kişiler numaralandırılmaktadır. Amerikan Matematik Topluluğu bu numaranın kontrol edilebileceği bir hizmeti de internet üzerinden ücretsiz olarak sunmaktadır [13].

Psikoloji Dünyası

Bu yaklaşıma göre Milgram’ın yaklaşımı makale yayınlayan akademisyenlerin birbiri ile aynı makalede yazar olması esasına dayandırılmaktadır. Buna göre bir makalede yazar olarak ismi geçen yazarların tamamı birbiri ile arkadaş olarak kabul edilmiştir[14].

Kaynaklar

[1] Newman, Mark, Albert-László Barabási, and Duncan J. Watts. 2006. The Structure and Dynamics of Networks. Princeton, NJ: Princeton University Press.

[2] Karinthy, Frigyes. Chain-Links. Translated from Hungarian and annotated by Adam Makkai and Enikö Jankó.

[3] Barabási, Albert-László. 2003. Linked: How Everything is Connected to Everything Else and What It Means for Business, Science, and Everyday Life. New York: Plume.

[4] Gurevich, M (1961) The Social Structure of Acquaintanceship Networks, Cambridge, MA: MIT Press

[5] Stanley Milgram, "The Small World Problem", Psychology Today, 1967, Vol. 2, 60–67

[6] Dodds, Muhamad, Watts (2003)."Small World Project," Science Magazine. pp.827-829, 8 August 2003

[7] Judith S. Kleinfeld, University of Alaska Fairbanks (January–February 2002). "The Small World Problem". Society (Springer), Social Science and Public Policy

[8] Barnett, Emma (22 November 2011). "Facebook cuts six degrees of separation to four". Telegraph. Retrieved 7 May 2012.

[9] Backstrom, Lars; Boldi, Paolo; Rosa, Marco; Ugander, Johan; Vigna, Sebastiano (2011-11-19). "Four Degrees of Separation". ArXiv. Retrieved 23 November 2011.

[10] Ugander, Johan; Karrer, Brian; Backstrom, Lars; Marlow, Cameron. "The Anatomy of the Facebook Social Graph". ArXiv. Retrieved 23 November 2011.

[11] Jan, H.Kietzmann; Kristopher, Hermkens; Lan, P.McCarthy; Bruno, S.Silvestre. "Social media? Get serious! Understanding the functional building blocks of social media". http://www.sciencedirect.com. Business Horizons. Retrieved 3 December 2014.

[12] Reza Bakhshandeh, Mehdi Samadi, Zohreh Azimifar, Jonathan Schaeffer, "Degrees of Separation in Social Networks", Fourth Annual Symposium on Combinatorial Search, 2011

[13] AMS, http://www.ams.org/mathscinet/collaborationDistance.html

[14] Jesse S. Michel Six Degrees of Separation: An Application to I-O Psychology , http://www.siop.org/tip/Oct07/Sheridan%20PDFs/452_029to035.pdf

 

Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.